Güneş ışınlarıyla ilgili hatırlanması gereken bir diğer önemli konu da; UV ışınlarına sadece yaz aylarında değil; kış dönemlerinde de yoğun olarak maruz kaldığımızdır. Özellikle kar yağdığı dönemlerde de, en az yaz aylarındaki kadar dikkatli olmamız gerekir çünkü kar ve su güneş ışınlarını yansıtıcı özelliğe sahiptir ve aslında sıcak değil; Güneş yakar!
Peki UV ışınlarından korunmak için, sadece gölgede durmak yeterli midir?
Elbette gölgede durmak cildimizi korumak adına önemlidir ancak maalesef gündelik hayatta bunu sağlamak pek de mümkün olmaz. Bu nedenle; özellikle evden çıkarken, açıkta kalan yerlerimize (Kollar, bacaklar boyun bölgesi ve yüzümüze) koruyucu güneş kremi sürmek çok önemlidir.
ETİKETİ İYİ OKUMAK
Güneş kremi seçerken dikkat etmemiz gerekenlere değinmekte fayda var.
Etiketlerde yer alan SPF – Sun Protection Factor -Türkçe ifadesiyle GKF – Güneş Koruma Faktörü bizim UVA ve UVB ışınları karşısındaki en büyük kalkanımızdır. UVA, özellikle güneş yanıklarını önlemede etkiliyken UVB de derimizi kansere karşı korur. Seçeceğimiz koruyucu kremin en az GFK 30 olması bu noktada çok önemlidir. Yapılan araştırmalar; 15 ve daha düşük GFK kremlerin güneş yanıklarına karşı koruduğunu ancak cilt kanserini önlemede etkili olmadığını göstermektedir.
Krem seçiminde dikkat etmemiz gereken bir diğer başlık da; “waterproof” – “sugeçirmez” ifadesidir. Sugeçirmez özelliği olan kremler; deniz ya da havuza girdiğimiz zamanlarda da bizi korudukları için önemlidir.
Son kullanma tarihi de yine kullandığımız kremin etkili olması bakımından önemlidir. Kullandığımız kremler açıldıktan sonra 2 sene içerisinde tüketilmelidir. 2. senenin sonunda etkisini yitireceğinden; bizi kansere karşı korumayacaktır.